26 Ağustos Malazgirt Zaferi
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna uzanan zorlu ve uzun bir yolun ilk adımı olan Malazgirt Savaşı egemenliğinde en büyük adımlarından biridir. Milletimiz Malazgirt Savaşında şanlı bir tarih yazarak akışa yön vermiştir. Bu destan Sultan Alp Arslan ve ordusu ile yazılmıştır. Anadolu’nun İslamlaşmasında da büyük öncü olan zaferlerimizden biridir. Her yıl içerisinde kutladığım birçok zaferin yanı sıra Malazgirt Zaferi de bizler için büyük önem taşımaktadır. Türklere Anadolu’nun kapılarını açmasını sağlayan Malazgirt Savaşı bizlere o kapıları bir daha kapanmayacak şekilde aralık bırakmıştır.

Bizlerin kazandığı onca zaferi kılan savaş Malazgirt Savaşıdır. Tarafların, komutanların bulunduğu ve büyük öncüler eşliğinde yapılan bu savaş destansı bir hal almıştır. Büyük Selçuklu Devleti ve Bizans İmparatorluğu arasında başlatılan bu savaşa komuta eden birçok lider olmuştur. Büyük Selçuklu Devleti’ne Romen Diyojen, Nikiforos, Theodore Alyates ve Andronikos Dukas komutanlık etmiş Bizans Şmparatorluğuna ise Alp Arslan, Afşin Bey, Artuk Bey ve Süleyman Şah liderlik etmiştir. Olayın esasında yıllar önce 26 Ağustos Cuma sabahı çadırından çıkan Alp Arslan ovasına yayılmış olan düşman askerlerini görür. 7-8 km. uzağında duran düşman askerlerini ovaya yayılmış bir durumda gören Alp Arslan, savaşı önlemek amacı ile barış teklifi göndermiş ancak sultan bu öneriyi korkaklık olarak yorumladığı için barış teklifini reddetmiştir. Adamlarının sayısı açısından savaşı kaybedeceğini düşünen Alp Arslan, büyük bir tedirginliğe düşse de geri çekilmedi. Kefene benzeyen kıyafetli giyerek atının üstüne atlayan Alp Arslan’ın savaştan önce bir de vasiyeti oldu. Bu vasiyet ‘’Şehit düştüğü taktirde vurulduğu yere gömülmesi’’idi. Askerlerinin azınlık sayıda olmasına rağmen savaştan asla kaçınmayan ve bu cesurluk ile birlikte savaşa daha da motive olmuş bir ordu Bizans İmparatorluğunun karşısına korkusuz bir şekilde dikilmişti. Savaşta büyük bir strateji ve cesur bir yürek ile nasıl kazanılabileceğini kanıtlayan Alp Arslan karşısında Bizans İmparatorluğu askerlerinin birçoğu savaş alanını terk etti. Birçoğu öldü ve geri kalan kısmı ise teslim oldu.
Tüm dünya adına tarihi bir dönüm niteliği taşımış olan Malazgirt Savaşı geçmişten günümüze değerlerimizin en ucunda yer almaktadır. Bu durumda rol oynayan olaylardan biri de savaş başlamadan önce Bizans’ta yer alan ama daha sonrasında Selçuklu tarafına geçen askerlerdir. Türkler’in Anadolu’da kesin bir zafer kazandığı bu savaş günümüzde hala da anılmakta ve coşkulu bir şekilde kutlanmaktadır. Bizlere bir savaşın çoğunlukla değil yürek ve cesaretle de kazanılabileceğini ispatlayan bu savaş, tarih kitaplarında oldukça köklü bir şekilde yer etmiştir. Her yıl 26 Ağustos bizlere bu zaferi anımsatır. Bu zafer hiçbirimizin yüreklerinde ne kadar geçer ise geçsin asla soğumaz. Öyle ki geçmişte kazanılan bir zaferin bugün kaç kişinin özgürlüğünü sağladığını hepimiz anlayabiliriz. İşte bugün özgürlüğünü o güne ve zafer kazandığımız birçok güne borçlu hissedenlerin günüdür.