GELİBOLU SAVAŞLARI
Gelibolu savaşları olarak da bilinen Çanakkale savaşları adeta bir destanın nasıl yazılacağının canlı yaşanmışıdır. Gelibolu savaşları 1.Dünya Savaşları sırasında Gelibolu Yarımadasında meydana gelen çatışmalardır. İtilaf Devletlerinin amacı; Osmanlı İmparatorluğunun elinde bulunan İstanbul’ u ve İstanbul ve Çanakkale boğazlarını ele geçirmektir.
Böylece Almanya müttefiklerinden birisi olan Osmanlı İmparatorluğunu savaş dışı bırakarak İttifak Devletlerini zayıflatmış olacaklardı. Ve ayrıca Rusya ile hem askeri destek açısından hem de ticari yönden bir yol açılmış olacaktı. Savaşmak için getirdikleri Anzak askerleri ise ne Türkleri tanıyorlardı ne de daha önce bir savaş deneyimi yaşamışlardı. Burada yapılan savaşlar sonucu Çanakkale geçilememişti. Ama her savaşta olduğu gibi her iki tarafta ağır kayıplar vermişti. Çanakkale Savaşları Dünya’ya Türk’ün ne olduğunun ispatlandığı savaşlardan bir tanesidir. Tüm Dünya devletleri Çanakkale Savaşlarından sonra anlamışlardır ki “Çanakkale geçilemez!” Bir metrekarelik alana 6000 adet merminin düştüğü bu savaşta Mehmetçiklerimizin her biri ayrı bir destan yazmıştır. Bu savaşlar esnasında cephede canının, kanının son damlasına kadar savaşan askerlerimiz tüm Dünya’ya insanlık dersi olacak türden olaylara da sebep olmuştur. Savaşın bitiminde olan olaylardan bir tanesi şöyledir; Fransız generallerinden bir tanesi hem kolunu hem ayağının bir tanesini kaybetmiş çatışma bittiği sırada o halile yaralıların etrafında dolaşmaktadır. Bu sırada yerde yatan bir Türk ve bir Fransız askerini görür. İkisi de yaralıdır. Ama garip olan ise yaralı Türk askerinin az önce öldürmek istediği Fransız askerinin yarasına gömleğini bastırmasıdır. Tercüman yardımıyla yaralı Türk askeriyle konuşan general şu soruyu sorar ;”Az önce öldürmek istediğin askere şimdi neden yardım ediyorsun?”
Aldığı cevap ise şudur: “Bu yaralı asker az önce cebinden yaşlı bir kadın resmi çıkardı. Herhalde annesidir diye düşündüm. Bir şeyler söyledi ama anlamadım. Benim ise hiç kimsem yok istedim ki en azından o kurtulsun.” Bu sözleri duyan general gözyaşlarını tutamaz.