1. Nüsha özellikleri
İnceleme konusu yaptığımız Fatiha Tefsiri, genel olarak Türkiye’de gelişen Batı Oğuzcası’nın XIII.-XIV. yüzyıllardaki özelliklerini yansıtmakla birlikte bazı özellikleri ile Oğuz-Kıpçak diyalekti özellikleri de taşıyan küçük bir risaledir. Bu risâle Bursa Yazma Eserler Kütüphanesi Hüseyin Çelebi, nr. 468’de kayıtlı mecmuanın 86b-90b yapraklarındadır.
Bu Fatiha tefsirinde ana hatlarıyla söz konusu surenin grafik özelliklerinin taşıdığı hikmetler anlatılmakta, okunması halinde elde edilecek sevaplar yine grafik özellikleriyle bağlantılı olarak ifade edilmektedir. Bu tarz ve üslûp ile yazılmış bir başka Fatiha Tefsiri Süleymaniye Kütüphanesi Serez nr. 3839’da kayıtlı mecmuanın 69b-76a yaprakları arasında bulunmaktadır. Bu, bizim inceleme konumuz olan tefsirden biraz daha geniştir, ancak iki bölümü elimizdeki esere büyük ölçüde benzemektedir. Serez 3839’daki Fatiha Tefsirinden birkaç alıntı yaparak bu benzerliği göstermek istiyoruz:
75a : “… Elhamdu beş harftir, namâz dahi beş vakittür; her kim beş harfi okursa namâzda tak¬îrât olmaya. Ol beş harf hürmetine bagışlaya …”
76a : “… gayri’l-magdûbi ‘aleyhim, on beş harftür. Toksan tokuza katsa yüz on dört olur. Her kim yüz on dört harfi okursa Qur’ân yüz on dört sûredir, dügelisin okumuşça sevâb bula …