Ağaçların arasında bir çukur gibi suskunluğum
Suskunluğum asfalta tükürdüğüm beyaz çizgileri kemiriyor
Parmak uçlarımda dudaklarımın ıslıkları yanıyor
Boğazımda acı bir kahvenin yokluğu gibi
Elimde düğümlenmiş kalemim
Dilimde ela düşlerin bilgeliği
Sessiz , seçimsiz bir geçmişteki soluklar
Ve ardı sıra yatırılmış genç koltuklar…